9337
KABAHATLER KANUNU
Kanun
Numarası
: 5326
Kabul
Tarihi
: 30/3/2005
Yayımlandığı
R.Gazete : Tarih: 31/3/2005 Sayı : 25772 (M.)
Yayımlandığı
Düstur : Tertip : 5 Cilt : 44
BİRİNCİ KISIM
Genel Hükümler
BİRİNCİ BÖLÜM
Amaç ve Kapsam, Tanım, Kanunîlik İlkesi ve Kanunun Uygulama Alanı
Amaç ve
kapsam
Madde 1- (1) Bu Kanunda; toplum düzenini, genel ahlâkı, genel
sağlığı, çevreyi ve ekonomik düzeni korumak amacıyla;
a)
Kabahatlere ilişkin genel ilkeler,
b)
Kabahatler karşılığında uygulanabilecek olan idarî yaptırımların türleri ve
sonuçları,
c)
Kabahatler dolayısıyla karar alma süreci,
d) İdarî
yaptırıma ilişkin kararlara karşı kanun yolu,
e) İdarî
yaptırım kararlarının yerine getirilmesine ilişkin esaslar,
Belirlenmiş
ve çeşitli kabahatler tanımlanmıştır.
Tanım
Madde 2- (1) Kabahat deyiminden; kanunun, karşılığında idarî
yaptırım uygulanmasını öngördüğü haksızlık anlaşılır.
Genel
kanun niteliği
Madde 3- (Değişik: 6/12/2006-5560/31 md.)
(1) Bu Kanunun;
a) İdarî yaptırım kararlarına karşı
kanun yoluna ilişkin hükümleri, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması
halinde,
b) Diğer genel hükümleri, idarî para
cezası veya mülkiyetin kamuya geçirilmesi yaptırımını gerektiren bütün fiiller
hakkında,
uygulanır.
Kanunîlik
ilkesi
Madde 4- (1) Hangi fiillerin kabahat oluşturduğu, kanunda
açıkça tanımlanabileceği gibi; kanunun kapsam ve koşulları bakımından
belirlediği çerçeve hükmün içeriği, idarenin genel ve düzenleyici işlemleriyle
de doldurulabilir.
(2) Kabahat
karşılığı olan yaptırımların türü, süresi ve miktarı, ancak kanunla
belirlenebilir.
Zaman
bakımından uygulama
Madde 5- (1) 26.9.2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza
Kanununun zaman bakımından uygulamaya ilişkin hükümleri kabahatler bakımından
da uygulanır. Ancak, kabahatler karşılığında öngörülen idarî yaptırımlara
ilişkin kararların yerine getirilmesi bakımından derhal uygulama kuralı
geçerlidir.
(2)
Kabahat, failin icraî veya ihmali davranışı gerçekleştirdiği zaman işlenmiş
sayılır. Neticenin oluştuğu zaman, bu bakımdan dikkate alınmaz.
Yer
bakımından uygulama
Madde 6- (1) 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun yer bakımından
uygulamaya ilişkin 8 inci maddesi hükümleri, kabahatler bakımından da
uygulanır. Ancak, kanunlarda aksine hüküm bulunan haller saklıdır.
9338
İKİNCİ
BÖLÜM
Kabahatten Dolayı Sorumluluğun Esasları
Kabahatin ihmali davranışla işlenmesi
Madde 7- (1) Kabahat, icraî veya ihmali davranışla işlenebilir.
İhmali davranışla işlenmiş kabahatin varlığı için kişi açısından belli bir
icraî davranışta bulunma hususunda hukukî yükümlülüğün varlığı gereklidir.
Organ
veya temsilcinin davranışından dolayı sorumluluk
Madde 8- (1) Organ veya temsilcilik görevi yapan ya da organ
veya temsilci olmamakla birlikte, tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde görev
üstlenen kişinin bu görevi kapsamında işlemiş bulunduğu kabahatten dolayı tüzel
kişi hakkında da idarî yaptırım uygulanabilir.
(2) Temsilci
sıfatıyla hareket eden kişinin bu sıfatla bağlantılı olarak işlemiş bulunduğu
kabahatten dolayı temsil edilen gerçek kişi hakkında da idarî yaptırım
uygulanabilir. Gerçek kişiye ait bir işte çalışan kişinin bu faaliyeti
çerçevesinde işlemiş bulunduğu kabahatten dolayı, iş sahibi kişi hakkında da
idarî yaptırım uygulanabilir.
(3) Kanunun,
organ veya temsilcide ya da temsil edilen kişide özel nitelikler aradığı
hallerde de yukarıdaki fıkralar hükümleri uygulanır.
(4) Birinci
ve ikinci fıkra hükümleri, organ veya temsilcilik ya da hizmet ilişkisinin
dayanağını oluşturan işlemin hukuken geçerli olmaması halinde de uygulanır.
Kast veya
taksir
Madde 9.- (1) Kabahatler, kanunda açıkça hüküm bulunmayan
hallerde, hem kasten hem de taksirle işlenebilir.
Hata
Madde 10- (1) Türk Ceza Kanununun hata hallerine ilişkin
hükümleri, ancak kasten işlenen kabahatler bakımından uygulanır.
Sorumluluk
Madde 11- (1) Fiili işlediği sırada onbeş yaşını doldurmamış
çocuk hakkında idarî para cezası uygulanamaz.
(2) Akıl
hastalığı nedeniyle, işlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılayamayan
veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneği önemli
derecede azalmış olan kişi hakkında idarî para cezası uygulanmaz.
Hukuka
uygunluk nedenleri ile kusurluluğu ortadan kaldıran nedenler
Madde 12- (1) Bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, Türk
Ceza Kanununun hukuka uygunluk nedenleri ile kusurluluğu ortadan kaldıran
nedenlere ilişkin hükümleri, kabahatler bakımından da uygulanır.
Teşebbüs
Madde 13-
(1) Kabahate teşebbüs cezalandırılmaz.
Ancak, teşebbüsün de cezalandırılabileceğine dair ilgili kanunda hüküm bulunan
haller saklıdır. Bu durumda, Türk Ceza Kanununun suça teşebbüse ve gönüllü
vazgeçmeye ilişkin hükümleri, kabahatler bakımından da uygulanır.
İştirak
Madde 14- (1) Kabahatin işlenişine birden fazla kişinin iştirak
etmesi halinde bu kişilerin her biri hakkında, fail olarak idarî para cezası
verilir.
9339
(2) Özel
faillik niteliğinin arandığı durumlarda, kabahate iştirak eden ve bu niteliği
taşımayan kişi hakkında da fail olarak idarî para cezası verilir.
(3) Kabahate
iştirak için kasten ve hukuka aykırı işlenmiş bir fiilin varlığı yeterlidir.
Kabahatin işlenişine iştirak eden kişi hakkında, diğerlerinin sorumlu olup
olmadığı göz önünde bulundurulmaksızın idarî para cezası verilir.
(4) Kanunda
özel faillik niteliğini taşıyan kişi açısından suç, diğer kişiler açısından
kabahat olarak tanımlanan fiilin, bu niteliği taşıyan ve taşımayan kişiler
tarafından ortaklaşa işlenmesi halinde suça iştirake ilişkin hükümler
uygulanır.
İçtima
Madde 15- (1) Bir fiil ile birden fazla kabahatin işlenmesi
halinde bu kabahatlere ilişkin tanımlarda sadece idarî para cezası
öngörülmüşse, en ağır idarî para cezası verilir. Bu kabahatlerle ilgili olarak
kanunda idarî para cezasından başka idarî yaptırımlar da öngörülmüş ise, bu yaptırımların
her birinin uygulanmasına karar verilir.
(2) Aynı
kabahatin birden fazla işlenmesi halinde her bir kabahatle ilgili olarak ayrı
ayrı idarî para cezası verilir. Kesintisiz fiille işlenebilen kabahatlerde, bu
nedenle idarî yaptırım kararı verilinceye kadar fiil tek sayılır.
(3) Bir fiil
hem kabahat hem de suç olarak tanımlanmış ise, sadece suçtan dolayı yaptırım
uygulanabilir. Ancak, suçtan dolayı yaptırım uygulanamayan hallerde kabahat
dolayısıyla yaptırım uygulanır.
ÜÇÜNCÜ
BÖLÜM
İdarî Yaptırımlar
Yaptırım
türleri
Madde 16- (1) Kabahatler karşılığında uygulanacak olan idarî
yaptırımlar, idarî para cezası ve idarî tedbirlerden ibarettir.
(2) İdarî
tedbirler, mülkiyetin kamuya geçirilmesi ve ilgili kanunlarda yer alan diğer
tedbirlerdir.
İdarî
para cezası
Madde 17- (1) İdarî para cezası, maktu veya nispi olabilir.
(2) İdarî
para cezası, kanunda alt ve üst sınırı gösterilmek suretiyle de belirlenebilir.
Bu durumda, idarî para cezasının miktarı belirlenirken işlenen kabahatin
haksızlık içeriği ile failin kusuru ve ekonomik durumu birlikte göz önünde
bulundurulur.
(3) (Değişik:
6/12/2006-5560/32 md.) 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi
ve Kontrol Kanununa ekli (I), (II) ve (III) sayılı cetvellerde yer alan kamu
idareleri tarafından verilen idarî para cezalarının ilgili kanunlarında
1/6/2005 tarihinden sonra belirlenen oranın dışındaki kısmı ile Cumhuriyet
başsavcılıkları ve mahkemeler tarafından verilen idarî para cezaları Genel
Bütçeye gelir kaydedilir. Sosyal güvenlik kurumları ile mahalli idareler
tarafından verilen idarî para cezaları kendi bütçelerine gelir kaydedilir.
Diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından verilen idarî para cezaları ise,
ilgili kanunlarındaki hükümler saklı kalmak kaydıyla, Genel Bütçeye gelir kaydedilir.
Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının verdiği para cezaları, kendi
kanunlarındaki hükümlere tâbidir. Kişinin ekonomik durumunun müsait olmaması
halinde, idarî para cezasının, ilk taksitinin peşin ödenmesi koşuluyla, bir yıl
içinde ve dört eşit taksit halinde ödenmesine karar verilebilir. Taksitlerin
zamanında ve tam olarak ödenmemesi halinde, idarî para cezasının kalan kısmının
tamamı tahsil edilir.
(4) (Değişik:
6/12/2006-5560/32 md.) Genel Bütçeye gelir kaydedilmesi gereken idarî para
cezalarına ilişkin kesinleşen kararlar, 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme
Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil edilmek üzere
Maliye Bakanlığınca belirlenecek tahsil dairelerine gönderilir. Sosyal güvenlik
kurumları ve mahalli idareler tarafından verilen idarî para cezaları, ilgili
kanunlarında aksine hüküm bulunmadığı takdirde, Amme Alacaklarının Tahsil Usulü
Hakkında Kanun hükümlerine göre kendileri tarafından tahsil olunur. Diğer kamu
kurum ve kuruluşları tarafından verilen ve Genel Bütçeye gelir kaydedilmesi
gerekmeyen idarî para cezaları, ilgili kanunlarında özel hüküm bulunmadığı
takdirde genel hükümlere göre tahsil olunur.
(5) İdarî
para cezası tamamen tahsil edildikten itibaren en geç bir ay içinde durum,
ilgili kamu kurum ve kuruluşuna bildirilir.
9340
(6) Kabahat
dolayısıyla idarî para cezası veren kamu görevlisi, ilgilinin rıza göstermesi
halinde bunun tahsilatını derhal kendisi gerçekleştirir. İdarî para cezasını
kanun yoluna başvurmadan önce ödeyen kişiden bunun dörtte üçü tahsil edilir.
Peşin ödeme, kişinin bu karara karşı kanun yoluna başvurma hakkını etkilemez.
(7) İdarî
para cezaları her takvim yılı başından geçerli olmak üzere o yıl için 4.1.1961
tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesi hükümleri
uyarınca tespit ve ilân edilen yeniden değerleme oranında artırılarak
uygulanır. Bu suretle idarî para cezasının hesabında bir Türk Lirasının küsuru
dikkate alınmaz. Bu fıkra hükmü, nispi nitelikteki idarî para cezaları
açısından uygulanmaz.
Mülkiyetin
kamuya geçirilmesi
Madde 18- (1) Kabahatin konusunu oluşturan veya işlenmesi
suretiyle elde edilen eşyanın mülkiyetinin kamuya geçirilmesine, ancak kanunda
açık hüküm bulunan hallerde karar verilebilir.
(2)
Mülkiyetin kamuya geçirilmesine ilişkin karar, eşyanın;
a)
Kullanılmaz hale getirilmesi,
b)
Niteliğinin değiştirilmesi,
c) Ancak
belli bir surette kullanılması,
Koşullarından
birinin yerine getirilmesine bağlı olarak belli bir süre geciktirilebilir.
Belirlenen süre zarfında koşulun yerine getirilmemesi halinde eşyanın
mülkiyetinin kamuya geçirilmesine karar verilir.
(3)
Mülkiyetin kamuya geçirilmesine ilişkin karar kesinleşinceye kadar ilgili kamu
kurum ve kuruluşu tarafından eşyaya elkonulabileceği gibi; eşya, kişilerin
muhafazasına da bırakılabilir.
(4) Eşyanın
mülkiyeti, kanunda açık hüküm bulunan hallerde ilgili kamu kurum ve kuruluşuna,
aksi takdirde Devlete geçer.
(5) Eşyanın
mülkiyetinin kamuya geçirilmesine karar verilebilmesi için fail hakkında idarî
para cezası veya başka bir idarî yaptırım kararı verilmiş olması şart değildir.
(6) Kaim
değerin mülkiyetinin kamuya geçirilmesine de karar verilebilir.
(7)
Mülkiyeti kamuya geçirilen eşya, başka suretle değerlendirilmesi mümkün olmazsa
imha edilir.
(8)
Mülkiyetin kamuya geçirilmesine ilişkin karar, kesinleşmesi halinde yerine
getirilir.
Saklı
tutulan hükümler
Madde 19- (1) Diğer kanunlarda kabahat karşılığında öngörülen
belirli bir süre için;
a) Bir
meslek ve sanatın yerine getirilmemesi,
b) İşyerinin
kapatılması,
c) Ruhsat
veya ehliyetin geri alınması,
d) Kara, deniz veya hava nakil aracının trafikten veya seyrüseferden alıkonulması,
Gibi
yaptırımlara ilişkin hükümler, ilgili kanunlarda bu Kanun hükümlerine uygun
değişiklik yapılıncaya kadar saklıdır.
Soruşturma
zamanaşımı (1)
Madde 20- (1) Soruşturma zamanaşımının dolması halinde
kabahatten dolayı kişi hakkında idarî para cezasına karar verilemez.
(2) (Değişik: 6/12/2006-5560/33 md.) Soruşturma zamanaşımı süresi;
a) Yüzbin Türk Lirası veya daha fazla idarî para cezasını gerektiren
kabahatlerde beş,
b) Ellibin Türk Lirası veya daha fazla idarî para cezasını gerektiren
kabahatlerde dört,
c) Ellibin Türk Lirasından az idarî para cezasını gerektiren kabahatlerde üç,
yıldır.
(Ek cümle: 13/2/2011-6111/22 md.) Ancak, 89 uncu maddesi hariç olmak
üzere 1111 sayılı Askerlik Kanunu, 2839 sayılı Milletvekili Seçimi Kanunu, 2918
sayılı Karayolları Trafik Kanunu, 2972 sayılı Mahalli İdareler ile Mahalle
Muhtarlıkları ve İhtiyar Heyetleri Seçimi Hakkında
Kanun, 3376 sayılı Anayasa Değişikliklerinin Halkoyuna Sunulması Hakkında
Kanun, 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu
ve 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında
Kanunda belirtilen ve idari para cezasını gerektiren fiilin işlendiği tarihi
takip eden takvim yılının son günü bitimine kadar idari para cezası verilerek
tebliğ edilmediği takdirde idari yaptırım kararı verilemez, verilmiş olanlar
düşer.
–––––––––––––––
(1) 31/3/2011 tarihli ve 6217 sayılı Kanunun 27 nci
maddesiyle, bu maddenin ikinci fıkrasında yer alan “Ancak” ibaresinden sonra
gelmek üzere “, 89 uncu maddesi hariç olmak üzere” ibaresi eklenmiş ve metne
işlenmiştir.
9341
(3) Nispî
idarî para cezasını gerektiren kabahatlerde zamanaşımı süresi sekiz yıldır.
(4)
Zamanaşımı süresi, kabahate ilişkin tanımdaki fiilin işlenmesiyle veya
neticenin gerçekleşmesiyle işlemeye başlar.
(5) Kabahati
oluşturan fiilin aynı zamanda suç oluşturması halinde suça ilişkin dava
zamanaşımı hükümleri uygulanır.
Yerine
getirme zamanaşımı
Madde 21- (1) Yerine getirme zamanaşımının dolması halinde idarî
para cezasına veya mülkiyetin kamuya geçirilmesine ilişkin karar artık yerine
getirilemez.
(2) Yerine
getirme zamanaşımı süresi;
a) Ellibin
Türk Lirası veya daha fazla idarî para cezasına karar verilmesi halinde yedi,
b) Yirmibin
Türk Lirası veya daha fazla idarî para cezasına karar verilmesi halinde beş,
c) Onbin
Türk Lirası veya daha fazla idarî para cezasına karar verilmesi halinde dört,
d) Onbin
Türk Lirasından az idarî para cezasına karar verilmesi halinde üç,
Yıldır.
(3)
Mülkiyetin kamuya geçirilmesine ilişkin zamanaşımı süresi on yıldır.
(4) (Değişik:
23/7/2010-6009/37 md.) Zamanaşımı süresi, kararın
kesinleşmesinin rastladığı takvim yılını takip eden takvim yılı başından
itibaren işlemeye başlar.
(5) Kanun
hükmü gereği olarak idarî yaptırımın yerine getirilmesine başlanamaması veya
yerine getirilememesi halinde zamanaşımı işlemez.
DÖRDÜNCÜ
BÖLÜM
Karar Verme Yetkisi ve Kanun Yolları
İdarî
yaptırım kararı verme yetkisi
Madde 22- (1) Kabahat dolayısıyla idarî yaptırım kararı vermeye
ilgili kanunda açıkça gösterilen idarî kurul, makam veya kamu görevlileri
yetkilidir.
(2) Kanunda
açık hüküm bulunmayan hallerde ilgili kamu kurum ve kuruluşunun en üst amiri bu
konuda yetkilidir.
(3) İdarî
kurul, makam veya kamu görevlileri, ancak ilgili kamu kurum ve kuruluşunun
görev alanına giren yerlerde işlenen kabahatler dolayısıyla idarî yaptırım
kararı vermeye yetkilidir.
(4)
4.12.2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun yer bakımından yetki
kuralları kabahatler açısından da geçerlidir.
Cumhuriyet
savcısının karar verme yetkisi
Madde 23- (1) Cumhuriyet savcısı, kanunda açıkça hüküm bulunan
hallerde bir kabahat dolayısıyla idarî yaptırım kararı vermeye yetkilidir.
(2) Bir suç
dolayısıyla başlatılan soruşturma kapsamında bir kabahatin işlendiğini
öğrenmesi halinde Cumhuriyet savcısı durumu ilgili kamu kurum ve kuruluşuna
bildirebileceği gibi, kendisi de idarî yaptırım kararı verebilir.
(3)
Soruşturma konusu fiilin kabahat oluşturduğunun anlaşılması halinde Cumhuriyet
savcısı bu nedenle idarî yaptırım kararı verir. Ancak, bunun için ilgili kamu
kurum ve kuruluşu tarafından idarî yaptırım kararı verilmemiş olması gerekir.
9342
Mahkemenin
karar verme yetkisi
Madde 24- (1) Kovuşturma konusu fiilin kabahat oluşturduğunun
anlaşılması halinde mahkeme tarafından idarî yaptırım kararı verilir.
İdarî
yaptırım kararı
Madde 25- (1) İdarî yaptırım kararına ilişkin tutanakta;
a) Hakkında
idarî yaptırım kararı verilen kişinin kimlik ve adresi,
b) İdarî
yaptırım kararı verilmesini gerektiren kabahat fiili,
c) Bu fiilin
işlendiğini ispata yarayacak bütün deliller,
d) Karar
tarihi ve kararı veren kamu görevlilerinin kimliği,
Açık bir
şekilde yazılır. Tutanakta, ayrıca kabahati oluşturan fiil, işlendiği yer ve
zaman gösterilerek açıklanır.
Kararların
tebliği
Madde 26- (1) İdarî yaptırım kararı, 11.2.1959 tarihli ve 7201
sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre ilgili kişiye tebliğ edilir. Tebligat
metninde bu karara karşı başvurulabilecek kanun yolu, mercii ve süresi açık bir
şekilde belirtilir.
(2) İdarî
yaptırım kararının ilgili gerçek kişinin huzurunda verilmesi halinde tutanakta
bu husus açıkça belirtilir. Bu karara karşı başvurabileceği kanun yolu, mercii
ve süresine ilişkin olarak bilgilendirildikten sonra kişinin karar tutanağını
imzalaması istenir. İmzadan kaçınılması halinde bu durum tutanakta açıkça
belirtilir. Karar tutanağının bir örneği kişiye verilir.
(3) Tüzel
kişi hakkında verilen idarî yaptırım kararları her halde ilgili tüzel kişiye
tebliğ edilir.
Başvuru
yolu
Madde 27- (1) İdarî para cezası ve mülkiyetin kamuya
geçirilmesine ilişkin idarî yaptırım kararına karşı, kararın tebliği veya
tefhimi tarihinden itibaren en geç onbeş gün içinde, sulh ceza mahkemesine
başvurulabilir. Bu süre içinde başvurunun yapılmamış olması halinde idarî
yaptırım kararı kesinleşir.
(2) Mücbir
sebebin varlığı dolayısıyla bu sürenin geçirilmiş olması halinde bu sebebin
ortadan kalktığı tarihten itibaren en geç yedi gün içinde karara karşı
başvuruda bulunulabilir. Bu başvuru, kararın kesinleşmesini engellemez; ancak,
mahkeme yerine getirmeyi durdurabilir.
(3) Başvuru,
bizzat kanunî temsilci veya avukat tarafından sulh ceza mahkemesine verilecek
bir dilekçe ile yapılır. Başvuru dilekçesi, iki nüsha olarak verilir.
(4) Başvuru
dilekçesinde, idarî yaptırım kararına ilişkin bilgiler, bu karara karşı ileri
sürülen deliller açık bir şekilde gösterilir. Dilekçede ayrıca, başvurunun
süresinde yapılmasını engelleyen mücbir sebep dayanaklarıyla gösterilir.
(5) (Değişik:
6/12/2006-5560/34 md.) İdarî yaptırım kararının mahkeme tarafından
verilmesi halinde, bu karara karşı ancak itiraz yoluna gidilebilir.
(6) (Ek: 6/12/2006-5560/34 md.) Soruşturma konusu fiilin suç değil de
kabahat oluşturduğu gerekçesiyle idarî yaptırım kararı verilmesi halinde;
kovuşturmaya yer olmadığı kararına itiraz edildiği takdirde, idarî yaptırım
kararına karşı başvuru da bu itiraz merciinde incelenir.
(7) (Ek: 6/12/2006-5560/34 md.) Kovuşturma konusu fiilin suç değil de
kabahat oluşturduğu gerekçesiyle idarî yaptırım kararı verilmesi halinde;
fiilin suç oluşturmaması nedeniyle verilen beraat kararına karşı kanun yoluna
gidildiği takdirde, idarî yaptırım kararına karşı itiraz da bu kanun yolu
merciinde incelenir.
9342-1
(8) (Ek: 6/12/2006-5560/34 md.) İdarî yaptırım kararının verildiği işlem
kapsamında aynı kişi ile ilgili olarak idarî yargının görev alanına giren
kararların da verilmiş olması halinde; idarî yaptırım kararına ilişkin hukuka
aykırılık iddiaları bu işlemin iptali talebiyle birlikte idarî yargı merciinde
görülür.
Başvurunun
incelenmesi
Madde 28- (1) Başvuru üzerine mahkemece yapılan ön inceleme
sonucunda;
a) Yetkili
olmadığının anlaşılması halinde dosyanın yetkili sulh ceza mahkemesine
gönderilmesine,
b)
Başvurunun süresi içinde yapılmadığının, başvuru konusu idarî yaptırım
kararının sulh ceza mahkemesinde incelenebilecek kararlardan olmadığının veya
başvuranın buna hakkı bulunmadığının anlaşılması halinde, bu nedenlerle
başvurunun reddine,
9343
c) (a) ve
(b) bentlerinde sayılan nedenlerin bulunmaması halinde başvurunun usulden
kabulüne,
Karar
verilir.
(2)
Başvurunun usulden kabulü halinde mahkeme dilekçenin bir örneğini ilgili kamu
kurum ve kuruluşuna tebliğ eder.
(3) İlgili
kamu kurum ve kuruluşu, başvuru dilekçesinin tebliği tarihinden itibaren en geç
onbeş gün içinde mahkemeye cevap verir. Başvuru konusu idarî yaptırıma ilişkin
işlem dosyasının tamamının bir örneği, cevap dilekçesi ile birlikte mahkemeye
verilir. Mahkeme, işlem dosyasının aslını da ilgili kamu kurum ve kuruluşundan
isteyebilir. Cevap dilekçesi, idarî yaptırım kararına karşı başvuruda bulunan
kişi sayısından bir fazla nüsha olarak verilir.
(4) Mahkeme,
başvuruda bulunan kişilere cevap dilekçesinin bir örneğini tebliğ eder; talep
üzerine veya re'sen tarafları çağırarak belli bir gün ve saatte dinleyebilir.
Dinleme için belirlenen günle tebligatın yapılacağı gün arasında en az bir
haftalık zaman olmasına dikkat edilir. Dinleme sırasında taraflar veya
avukatları hazır bulunur. Mazeretsiz olarak hazır bulunmama, yokluklarında
karar verilmesine engel değildir. Bu husus, tebligat yazısında açıkça
belirtilir.
(5) Ceza
Muhakemesi Kanununun tanıklığa, bilirkişi incelemesine ve keşfe ilişkin
hükümleri, bu başvuru ile ilgili olarak da uygulanır.
(6)
Dinlemede sırasıyla; hazır bulunan başvuru sahibi ve avukatı, ilgili kamu kurum
ve kuruluşunun temsilcisi, varsa tanıklar dinlenir, bilirkişi raporu okunur,
diğer deliller ortaya konulur.
(7) Mahkeme,
ilgilileri dinledikten ve bütün delilleri ortaya koyduktan sonra aleyhinde
idarî yaptırım kararı verilen ve hazır bulunan tarafa son sözünü sorar. Son söz
hakkı, aleyhinde idarî yaptırım kararı verilen tarafın kanunî temsilcisi veya
avukatı tarafından da kullanılabilir. Mahkeme son kararını hazır bulunan
tarafların huzurunda açıklar.
(8) Mahkeme,
son karar olarak idarî yaptırım kararının;
a) Hukuka
uygun olması nedeniyle, "başvurunun reddine",
b) Hukuka
aykırı olması nedeniyle, "idarî yaptırım kararının kaldırılmasına",
Karar verir.
(9) (Ek:
6/12/2006-5560/35 md.) İdarî para cezasının alt ve üst sınırının kanunda
gösterildiği kabahatler dolayısıyla verilmiş idarî para cezasına karşı başvuruda
bulunulması halinde, mahkeme idarî para cezasının miktarında değişiklik yaparak
da başvurunun kabulüne karar verebilir.
(10) Üçbin
Türk Lirası dahil idarî para cezalarına karşı başvuru üzerine verilen kararlar
kesindir. (1)(2)
İtiraz
yolu
Madde 29-
(1) Mahkemenin verdiği son karara
karşı, Ceza Muhakemesi Kanununa göre itiraz edilebilir. Bu itiraz, kararın
tebliği tarihten itibaren en geç yedi gün içinde yapılır. (3)
(2) İtirazla
ilgili karar, dosya üzerinden inceleme yapılarak verilir.
(3) Mahkeme,
her bir itirazla ilgili olarak “itirazın kabulüne” veya “itirazın reddine”
karar verir.
(4)
Mahkemenin verdiği karar taraflara tebliğ edilir. Vekil olarak avukatla temsil
edilme halinde ayrıca taraflara tebligat yapılmaz.
(5) (Değişik:
31/3/2011-6217/27 md.) İdarî yaptırım kararının ağır ceza mahkemesi
tarafından verilmesi halinde bu karara karşı Ceza Muhakemesi Kanununa göre
itiraz edilebilir.
––––––––––––––––––
(1)
6/12/2006 tarihli ve 5560 sayılı Kanunun 35 inci maddesiyle sekizinci fıkradan
sonra gelmek üzere (9) numaralı fıkra eklenmiş ve diğer fıkra numarası
buna göre (10) olarak teselsül ettirilmiştir.
(2) 31/3/2011 tarihli ve 6217 sayılı Kanunun 27
nci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “İkibin” ibaresi “Üçbin” şeklinde
değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
(3) 31/3/2011 tarihli ve 6217 sayılı Kanunun 27
nci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “yargı çevresinde yer aldığı ağır ceza
mahkemesine” ibaresi “Ceza Muhakemesi Kanununa göre” şeklinde değiştirilmiş ve
metne işlenmiştir.
9344
Vazgeçme
ve kabul
Madde 30
- (1) Kanun yoluna başvuran kişi, bu
konuda karar verilinceye kadar başvurusundan vazgeçebilir. Vazgeçme halinde bir
daha aynı konuda başvuruda bulunulamaz.
(2) İlgili
kamu kurum ve kuruluşu da mahkeme tarafından karar verilinceye kadar kanun yolu
başvurusunu kabul ederek idarî yaptırım kararını geri alabilir.
Masrafların
ve vekalet ücretinin ödenmesi
Madde 31
- (1) İdarî yaptırım kararına karşı
başvuru yolu harca tâbi değildir. (1)
(2) Kanun
yoluna başvuru dolayısıyla oluşan bütün masraflar ve vekalet ücreti, başvurusu
veya savunması reddedilen tarafça ödenir.
İKİNCİ
KISIM
Çeşitli Kabahatler
Emre
aykırı davranış
Madde 32
- (1) Yetkili makamlar tarafından adlî
işlemler nedeniyle ya da kamu güvenliği, kamu düzeni veya genel sağlığın
korunması amacıyla, hukuka uygun olarak verilen emre aykırı hareket eden kişiye
yüz Türk Lirası idarî para cezası verilir. Bu cezaya emri veren makam
tarafından karar verilir.
(2) Bu
madde, ancak ilgili kanunda açıkça hüküm bulunan hallerde uygulanabilir.
(3) 1.3.1926
tarihli ve 765 sayılı Türk Ceza Kanununun 526 ncı maddesine diğer kanunlarda
yapılan yollamalar, bu maddeye yapılmış sayılır.
Dilencilik
Madde 33
- (1) Dilencilik yapan kişiye, elli
Türk Lirası idarî para cezası verilir. Ayrıca, dilencilikten elde edilen gelire
elkonularak mülkiyetin kamuya geçirilmesine karar verilir.
(2) Bu
kabahat dolayısıyla idarî para cezasına ve elkoymaya kolluk veya belediye
zabıta görevlileri, mülkiyetin kamuya geçirilmesine mülkî amir veya belediye
encümeni karar verir.
Kumar
Madde 34
- (1) Kumar oynayan kişiye, yüz Türk
Lirası idarî para cezası verilir. Ayrıca, kumardan elde edilen gelire
elkonularak mülkiyetin kamuya geçirilmesine karar verilir.
(2) Bu
kabahat dolayısıyla idarî para cezasına ve elkoymaya kolluk görevlileri,
mülkiyetin kamuya geçirilmesine mülkî amir karar verir.
Sarhoşluk
Madde 35
- (1) Sarhoş olarak başkalarının huzur
ve sükununu bozacak şekilde davranışlarda bulunan kişiye, kolluk görevlileri
tarafından elli Türk Lirası idarî para cezası verilir. Kişi, ayrıca sarhoşluğun
etkisi geçinceye kadar kontrol altında tutulur.
Gürültü
Madde 36 - (1) Başkalarının huzur ve sükununu bozacak şekilde
gürültüye neden olan kişiye, elli Türk Lirası idarî para cezası verilir.
(2) Bu
fiilin bir ticarî işletmenin faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde işletme
sahibi gerçek veya tüzel kişiye bin Türk Lirasından beşbin Türk Lirasına kadar
idarî para cezası verilir.
(3) Bu
kabahat dolayısıyla idarî para cezasına kolluk veya belediye zabıta görevlileri
karar verir.
–––––––––––––––––
(1) 31/3/2011 tarihli ve 6217 sayılı Kanunun 27
nci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “kanun yoluna başvurulması” ibaresi
“başvuru yolu” şeklinde değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
9345
Rahatsız
etme
Madde 37- (1) Mal veya hizmet satmak için başkalarını rahatsız
eden kişi, elli Türk Lirası idarî para cezası ile cezalandırılır.
(2) Bu
kabahat dolayısıyla idarî para cezası vermeye kolluk veya belediye zabıta
görevlileri yetkilidir.
İşgal
Madde 38- (1) Yetkili makamların açık ve yazılı izni olmaksızın
meydan, cadde, sokak veya yayaların gelip geçtiği kaldırımları işgal eden veya
buralarda mal satışa arz eden kişiye, belediye zabıta görevlileri tarafından
elli Türk Lirası idarî para cezası verilir.
(2) Yetkili
makamların açık ve yazılı izni olmaksızın meydan, cadde, sokak veya yayaların
gelip geçtiği kaldırımlar üzerine inşaat malzemesi yığan kişiye, belediye
zabıta görevlileri tarafından yüz Türk Lirasından beşyüz Türk Lirasına kadar
idarî para cezası verilir.
(3) Özel
kanunlardaki hükümler saklıdır.
Tütün
mamullerinin tüketilmesi
Madde 39- (1) Kamu hizmet binalarının kapalı alanlarında tütün
mamulü tüketen kişiye, ilgili idarî birim amirinin yetkili kıldığı kamu
görevlileri tarafından elli Türk Lirası idarî para cezası verilir. Bu fıkra hükmü,
tütün mamulü tüketilmesine tahsis edilen alanlarda uygulanmaz.
(2) Toplu
taşıma araçlarında tütün mamulü tüketen kişiye, elli Türk Lirası idarî para
cezası verilir. Kabahatin özel hukuk kişileri tarafından işletilen toplu taşıma
araçlarında işlenmesi halinde bu ceza ilk başvurulan kolluk birim yetkilileri
tarafından verilir. Kamuya ait toplu taşıma araçlarında işlenmesi halinde idarî
para cezası verme yetkisi bakımından birinci fıkra hükmü uygulanır.
(3)
Özel hukuk kişilerine ait olan ve herkesin girebileceği binaların kapalı
alanlarında, tütün mamullerinin tüketilemeyeceğini belirtir açık bir işarete
yer verilmesine rağmen, bu yasağa aykırı hareket eden kişiye, elli Türk Lirası
idarî para cezası verilir. Bu ceza, şikâyet üzerine en yakın kolluk birimi
yetkililerince verilir.
Kimliği
bildirmeme
Madde 40- (1) Görevle bağlantılı olarak sorulması halinde kamu
görevlisine kimliği veya adresiyle ilgili bilgi vermekten kaçınan veya gerçeğe
aykırı beyanda bulunan kişiye, bu görevli tarafından elli Türk Lirası idarî
para cezası verilir.
(2)
Açıklamada bulunmaktan kaçınması veya gerçeğe aykırı beyanda bulunması
dolayısıyla kimliği belirlenemeyen kişi tutularak durumdan derhal Cumhuriyet
savcısı haberdar edilir. Bu kişi, kimliği açık bir şekilde anlaşılıncaya kadar
gözaltına alınır ve gerekirse tutuklanır. Gözaltına ve tutuklamaya karar verme
yetkisi ve usulü bakımından Ceza Muhakemesi Kanunu hükümleri uygulanır.
(3) Kişinin
kimliğinin belirlenmesi durumunda, bu nedenle gözaltına alınma veya tutuklanma
haline derhal son verilir.
Çevreyi
kirletme
Madde 41- (1) Evsel atık ve artıkları, bunların toplanmasına
veya depolanmasına özgü yerler dışına atan kişiye, yirmi Türk Lirası idarî para
cezası verilir. Bireysel atık ve artıkların atılması halinde de bu fıkra hükmü
uygulanır.
(2) Fiilin
yemek pişirme ve servis yerlerinde işlenmesi halinde işletme sahibi gerçek veya
tüzel kişiye, beşyüz Türk Lirasından beşbin Türk Lirasına kadar idarî para
cezası verilir.
9346
(3)
Hayvan kesimine tahsis edilen yerler dışında hayvan kesen veya kesilen hayvan
atıklarını sokağa veya kamuya ait sair bir alana bırakan kişiye, elli Türk
Lirası idarî para cezası verilir.
(4)
İnşaat atık ve artıklarını bunların toplanmasına veya depolanmasına özgü yerler
dışına atan kişiye, yüz Türk Lirasından üçbin Türk Lirasına kadar idarî para
cezası verilir. İnşaat faaliyetinin bir tüzel kişi adına yürütülmesi halinde bu
tüzel kişi hakkında verilecek idarî para cezasının üst sınırı beşbin Türk
Lirasıdır. Bu atık ve artıkların kaldırılmasına ilişkin masraf da ayrıca
kişiden tahsil edilir.
(5)
Kullanılamaz hale gelen veya ihtiyaç fazlası ev eşyasını bunların toplanmasına
ilişkin olarak belirlenen günün dışında sokağa veya kamuya ait sair bir yere
bırakan kişiye elli Türk Lirası idarî para cezası verilir. Bu eşyanın
toplanması hususunda belediye tarafından belirli aralıklarla yılda üç günden az
olmamak üzere belirlenen günler önceden uygun araçlarla ilân olunur.
(6)
Kullanılamaz hale gelen motorlu kara veya deniz nakil araçlarını ya da bunların
mütemmim cüzlerini sokağa veya kamuya ait sair bir yere bırakan kişiye
ikiyüzelli Türk Lirası idarî para cezası verilir. Bunların kaldırılmasına
ilişkin masraf da kişiden ayrıca tahsil edilir.
(7) Bu
kabahatler dolayısıyla idarî para cezasına belediye zabıta görevlileri karar
verir.
(8) Bu
kabahatler dolayısıyla meydana gelen kirliliğin kişi tarafından derhal
giderilmesi halinde idarî para cezasına karar verilmeyebilir.
(9) Bu madde
hükümleri, belediye sınırları içinde uygulanır.
(10) Özel
kanunlardaki hükümler saklıdır.
Afiş asma
Madde 42- (1) Meydanlara veya parklara, cadde veya sokak
kenarlarındaki kamuya ait duvar veya alanlara, rızası olmaksızın özel kişilere
ait alanlara bez, kâğıt ve benzeri afiş ve ilân asan kişiye, yüz Türk
Lirasından üçbin Türk Lirasına kadar idarî para cezası verilir. Aynı içerikteki
afiş ve ilânlar, tek fiil sayılır.
(2) Birinci
fıkra hükmü, yetkili makamlardan alınan açık ve yazılı izne dayalı olarak
asılan afiş ve ilânlar açısından uygulanmaz. Bu izinde, afiş ve ilânın
asılacağı zaman dilimi açık bir şekilde gösterilir. Bu afiş ve ilânlar izin
verilen gerçek veya tüzel kişi tarafından bu sürenin dolmasını müteakip derhal
toplatılır. Toplatma yükümlülüğüne aykırı hareket edilmesi halinde birinci
fıkra hükmüne göre idarî para cezası verilir.
(3) Bu afiş
ve ilânların kaldırılmasına ilişkin masraflar da ilgili kişilerden ayrıca
tahsil edilir.
(4) Bu
kabahatler dolayısıyla idarî para cezasına, kolluk veya belediye zabıta
görevlileri karar verir.
(5) Özel
kanunlardaki hükümler saklıdır.
Silah
taşıma
Madde 43- (1) Yetkili makamlardan ruhsat almaksızın kanuna göre
yasak olmayan silahları park, meydan, cadde veya sokaklarda görünür bir şekilde
taşıyan kişiye, kolluk tarafından elli Türk Lirası idarî para cezası verilir.
Tüzel
kişilerin sorumluluğu
Madde
43/A- (Ek: 26/6/2009-5918/9 md.)
(1) Daha ağır idarî para cezasını
gerektiren bir kabahat oluşturmadığı hallerde, bir özel hukuk tüzel kişisinin
organ veya temsilcisi ya da organ veya temsilci olmamakla birlikte bu tüzel
kişinin faaliyeti çerçevesinde görev üstlenen bir kişi tarafından;
a) 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun;
1) 157 nci ve 158 inci maddelerinde
tanımlanan dolandırıcılık suçunun,
2) 235 inci maddesinde tanımlanan
ihaleye fesat karıştırma suçunun,
3) 236 ncı maddesinde tanımlanan edimin
ifasına fesat karıştırma suçunun,
9347
4) 252 nci maddesinde
tanımlanan rüşvet suçunun,
5) 282 nci maddesinde
tanımlanan suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama suçunun,
b) 19/10/2005 tarihli
ve 5411 sayılı Bankacılık Kanununun 160 ıncı maddesinde tanımlanan zimmet
suçunun,
c) 21/3/2007 tarihli
ve 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununda tanımlanan kaçakçılık
suçlarının,
ç) 4/12/2003 tarihli
ve 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanununun Ek 5 inci maddesinde tanımlanan suçun,
d) 12/4/1991 tarihli
ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun 8 inci maddesinde tanımlanan terörün
finansmanı suçunun,
tüzel kişinin yararına
olarak işlenmesi halinde, ayrıca bu tüzel kişiye onbin Türk Lirasından
ikimilyon Türk Lirasına kadar idarî para cezası verilir.
(2) Bu madde hükümlerine göre idari para cezasına karar
vermeye, birinci fıkrada sayılan suçlardan dolayı yargılama yapmakla görevli
mahkeme yetkilidir.
Tüzel kişilerin bildirim yükümlülüğü
Madde 43/B – (Ek: 2/7/2012-6352/102 md.)
(1) 5411 sayılı
Kanunun 3 üncü maddesinde tanımlanan;
bankalara, finansal kuruluşlara veya paranın sayım ve
incelemesini yaparak bankalara destek hizmeti veren kuruluşlar ile
mevzuat çerçevesinde dövize
ilişkin işlemler yapmasına izin
verilen şirketlere, her ne amaçla
olursa olsun ibraz edilen paranın sahte olduğunun
anlaşılması halinde, 5237 sayılı
Kanunun 278 inci maddesinde düzenlenen bildirim yükümlülüğü yerine
getirilmediği takdirde, bu maddede sayılan tüzel kişilere
Cumhuriyet savcısı tarafından
bin Türk Lirasından beşbin Türk
Lirasına kadar idarî para
cezası verilir.
Ek Madde 1- (Ek:
11/5/2005-5348/5 md.)
(1) 4.1.1961 tarihli ve 213
sayılı Vergi Usul Kanununda yer alan vergi mahkemelerinin görevine ilişkin
hükümler saklıdır.
Geçici Madde 1- (1)
Bu Kanunda ve 1 Haziran 2005 tarihinden sonra yürürlüğe giren diğer
kanunlardaki idarî para cezaları ile ilgili olarak geçen "Türk
Lirası" ibaresi karşılığında, uygulamada, 28.1.2004 tarihli ve 5083 sayılı
Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Para Birimi Hakkında Kanun hükümlerine göre
ülkede tedavülde bulunan para "Yeni Türk Lirası" olarak
adlandırıldığı sürece bu ibare kullanılır. (1)
Geçici Madde 2-
(1) Bu Kanun hükümleri, yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla idare mahkemelerinde
dava açılarak iptali istenen idarî yaptırım kararları hakkında uygulanmaz.
Geçici Madde 3-
(1) Daha önce verilmiş olan idarî para cezasına ilişkin kararlara karşı henüz
iptal davası açılmamış olmakla birlikte dava açma süresinin geçmemiş olması
halinde, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren onbeş gün içinde 27 nci
madde hükümlerine göre sulh ceza mahkemesine başvuruda bulunulabilir.
Yürürlük
Madde 44- (1)
Bu Kanun 1 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe girer. (2)
Yürütme
Madde 45- (1)
Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.