1409
Kanun Numarası : 2559
Kabul Tarihi : 4/7/1934
Yayımlandığı R. Gazete : Tarih : 14/7/1934 Sayı : 2751
Yayımlandığı Düstur : Tertip : 3 Cilt : 15
Sayfa : 575
Bu Kanunun yürürlükte olmayan hükümleri için bakınız.
"Yürürlükteki
Bazı Kanunların Mülga Hükümleri Külliyatı",
Cilt
: 1 Sayfa : 225
Bu Kanun ile
ilgili tüzük için, "Tüzükler Külliyatı"nın kanunlara
göre
düzenlenen nümerik fihristine bakınız.
Bu Kanun ile ilgili
olarak Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe giren
yönetmelik
için, "Yönetmelikler Külliyatı "nın kanunlara göre
düzenlenen
nümerik fihristine bakınız.
Madde 1 – Polis, asayişi amme, şahıs, tasarruf emniyetini ve mesken
masuniyetini korur. Halkın ırz, can ve malını muhafaza ve ammenin istirahatini
temin eder.
Yardım istiyenlerle yardıma muhtaç
olan çocuk, alil ve acizlere muavenet eder. Kanun ve nizamnamelerinin kendisine
verdiği vazifeleri yapar.
Madde 2 – (Değişik: 16/7/1965 - 694/2 md.)
Polisin genel emniyetle ilgili
görevleri iki kısımdır.
A) Kanunlara, tüzüklere,
yönetmeliklere, Hükümet emirlerine ve kamu düzenine uygun olmıyan hareketlerin
işlenmesinden önce bu kanun hükümleri dairesinde önünü almak,
B) İşlenmiş olan bir suç hakkında
Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu ile diğer kanunlarda yazılı görevleri yapmak,
Kamu düzeni ve kamu güvenliğinin
sağlanmasından sorumlu olan polis; amirinden aldığı emri, kanun, tüzük ve
yönetmelik hükümlerine aykırı görürse, yerine getirmez ve bu aykırılığı emri
verene bildirir. Ancak, amir emrinde ısrar eder ve bu emrini yazılı olarak
yenilerse, emir yerine getirilir. Bu halde, emri yerine getiren sorumlu olmaz.
Konusu suç teşkil eden emir hiçbir suretle yerine getirilmez. Yerine getirenler
sorumluluktan kurtulamaz.
——————————
(1) Bu
Kanunun 10/3/1983 tarih ve 2803 sayılı Kanuna aykırı hükümleri, aynı Kanunun 25
inci maddesinin b/2 fıkrası gereğince Jandarma Teşkilatı için uygulanmaz.
(2)
Bu Kanunda, 22/2/2005 tarihli ve 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanunu
hükümlerine aykırılık bulunması
durumunda, 5302 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanacağı, söz konusu Kanunun 70 inci maddesi ile hüküm
altına alınmıştır.
(3) 3/7/2005 tarihli ve 5393 sayılı
Belediye Kanunun 84 üncü maddesiyle; bu Kanunda, belediyenin sorumlu ve yetkili
kılındığı görev ve hizmetlerle sınırlı olarak, 5393 sayılı Belediye Kanunu
hükümlerine aykırılık bulunması durumunda mezkur kanun hükümlerinin
uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.
1410
Aşağıda
yazılı hallerde:
I – Can, ırz veya mal emniyetini korumak için,
II – Devletin şahsiyetine karşı işlenen cürümlerin faillerini yakalamak veya
delillerini tesbit etmek için,
III – Devlet kuvvetleri aleyhine, yalnız veya toplu olarak taarruz veya
mukavemette bulunanları yakalamak, veya bunların taarruz veya mukavemetlerini
def etmek için,
IV – Hükümete karşı, şiddet kullanan veya gösteren veya mukavemet edenlerin
yakalanması, taarruz veya mukavemet edenlerin def edilmesi için,
V – Zabıtaca muhafaza altına alınan şahıslara,bina veya tesislere,meskün veya
gayrımeskün yerlere vakı olacak münferit veya toplu tecavüzleri def etmek için,
VI – Ağır cezalı bir suçun sanığı olarak yakalandıktan sonra zabıta
kuvvetlerinin elinden kaçmakta olan şahısların yakalanması için,
VII – İşlenmekte olan bir suçun işlenmesine veya devamına mani olmak için,
VIII – Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu ile diğer kanunlarda, zabıta tarafından
suç delillerinin tesbiti veya suç faillerinin yakalanması maksadiyle yapılacak
aramalar için,
IX – Kanunsuz toplantı veya kanunsuz yürüyüşleri dağıtmak veya suçlularını
yakalamak için,
X – Yangın, su baskını, yer sarsıntısı gibi afetlerde olay yerinde görevlilerce
alınması gereken tedbirler için,
XI – Umuma açık yerlerde yapılan her türlü toplantı veya yürüyüşlerde veya
törenlerde bozulan düzeni sağlamak için,
XII – Herhangi bir sebeple tıkanmış olan yolların trafiğe açılması için,
XIII – Yukardaki maddeler dışında diğer kanunlarda istisnai olarak zabıtanın
sözlü emirle yapmaya mecbur tutulduğu haller için,
Yetkili amir tarafından verilecek sözlü emirler derhal yerine getirilir. Bu
emirlerin yazılı olarak verilmesi istenilemez. Bu hallerde emrin yerine
getirilmesinden doğabilecek sorumluluk emri verene aittir. (1)
Madde 3 – (Mülga: 2/6/2007-5681/6 md.)
Madde 4 – Polis hiç bir suretle vazifesinden başka bir işte
kullanılamaz.
Durdurma ve kimlik sorma
Madde 4/A- (Ek: 2/6/2007-5681/1 md.)
Polis, kişileri ve araçları;
a) Bir suç veya kabahatin işlenmesini önlemek,
b) Suç işlendikten sonra kaçan faillerin yakalanmasını sağlamak, işlenen suç veya
kabahatlerin faillerinin kimliklerini tespit etmek,
c) Hakkında yakalama emri ya da zorla getirme kararı verilmiş olan kişileri
tespit etmek,
ç) Kişilerin hayatı, vücut bütünlüğü veya malvarlığı bakımından ya da topluma
yönelik mevcut veya muhtemel bir tehlikeyi önlemek,
amacıyla durdurabilir.
Durdurma yetkisinin kullanılabilmesi için polisin tecrübesine ve içinde
bulunulan durumdan edindiği izlenime dayanan makul bir sebebin bulunması
gerekir. Süreklilik arz edecek, fiilî durum ve keyfilik oluşturacak şekilde
durdurma işlemi yapılamaz.
——————————
(1)
Bu hükmün uygulanmasında ek 4 ncü maddeye bakınız.
1411
Polis, durdurduğu kişiye durdurma sebebini bildirir ve
durdurma sebebine ilişkin sorular sorabilir; kimliğini veya bulundurulması
gerekli diğer belgelerin ibraz edilmesini isteyebilir.
Durdurma süresi, durdurma sebebine esas teşkil eden
işlemin gerçekleştirilmesi için zorunlu olan süreden fazla olamaz.
Durdurma sebebinin ortadan kalkması halinde kişilerin ve
araçların ayrılmalarına izin verilir.
Polis, durdurduğu kişi üzerinde veya aracında silah veya
tehlike oluşturan diğer bir eşyanın bulunduğu hususunda yeterli şüphenin
varlığı halinde, kendisine veya başkalarına zarar verilmesini önlemek amacına
yönelik gerekli tedbirleri alabilir. Bu amaçla kişinin üzerindeki elbisenin
çıkarılması veya aracın, dışarıdan bakıldığında içerisi görünmeyen bölümlerinin
açılması istenemez. (Ek cümleler:
27/3/2015-6638/1 md.) Ancak, el ile dıştan kontrol hariç, kişinin üstü ve
eşyası ile aracının dışarıdan bakıldığında içerisi görünmeyen bölümlerinin
aranması; İçişleri Bakanlığı tarafından belirlenecek esaslar dâhilinde mülki
amirin görevlendireceği kolluk amirinin yazılı, acele hâllerde sonradan yazıyla
teyit edilmek üzere sözlü emriyle yapılabilir. Kolluk amirinin kararı yirmi
dört saat içinde görevli hâkimin onayına sunulur. Bu fıkra kapsamında yapılan
araç aramalarına ilişkin olarak kişiye, arama gerekçesini de içeren bir belge
verilir. (1)
Bu Kanun ve diğer kanunların verdiği görevlerin yerine
getirilmesi sırasında, polis tarafından gerekli işlemler için durdurulan
kişiler ve araçlarla ilgili hükümler saklıdır.
Polis, görevini yerine getirirken, kendisinin polis
olduğunu belirleyen belgeyi gösterdikten sonra, kişilere kimliğini sorabilir.
Bu kişilere kimliğini ispatlamaları hususunda gerekli kolaylık gösterilir.
Belgesinin bulunmaması, açıklamada bulunmaktan kaçınması
veya gerçeğe aykırı beyanda bulunması dolayısıyla ya da sair surette kimliği
belirlenemeyen kişi tutularak durumdan derhal Cumhuriyet savcısı haberdar
edilir. Bu kişi, kimliği açık bir şekilde anlaşılıncaya kadar gözaltına alınır
ve gerekirse tutuklanır. Gözaltına ve tutuklamaya karar verme yetkisi ve usûlü
bakımından 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu hükümleri uygulanır.
Kimliğinin tespiti amacıyla tutulan kişiye, kimliği
tespit edildikten sonra ve talepte bulunması halinde, bu amaçla tutulduğuna ve
tutulma süresine dair bir belge verilir. Kişinin kimliğinin belirlenmesi
durumunda, bu nedenle gözaltına alınma veya tutuklanma haline derhal son
verilir.
Nüfusa kayıtlı olmadığı için kimliği tespit edilemeyen
kişilerin nüfusa kayıtlarının temini için gerekli işlemler yapıldıktan sonra, 5
inci maddeye göre fotoğraf ve parmak izi tespit edilerek kayda alınır.
Kimliği tespit edilemeyen kişinin yabancı olduğunun
anlaşılması halinde, 5682 sayılı Pasaport Kanunu ve 5683 sayılı Yabancıların
Türkiye’de İkamet ve Seyahatleri Hakkında Kanun hükümlerine göre işlem yapılır.
Parmak
izi ve fotoğrafların kayda alınması
Madde 5- (Değişik: 2/6/2007-5681/2 md.)
Polis;
a) Gönüllü,
b) Her çeşit silah ruhsatı, sürücü belgesi, pasaport
veya pasaport yerine geçen belge almak için başvuruda bulunan,
c) Başta polis olmak üzere, genel veya özel kolluk
görevlisi ya da özel güvenlik görevlisi olarak istihdam edilen,
ç) Türk vatandaşlığına başvuruda bulunan,
d) Sığınma talebinde bulunan veya gerekli görülmesi
halinde, ülkeye giriş yapan sair yabancı,
e) Gözaltına alınan,
kişilerin parmak izini alır.
Birinci fıkraya göre alınan parmak izi, ait olduğu
kişinin kimlik bilgileri ile birlikte, ne zaman ve kim tarafından alındığı
belirtilmek suretiyle, bu amaca özgü sisteme kaydedilerek saklanır. Ancak,
parmak izinin hangi sebeple alındığı sisteme kaydedilmez.
––––––––––––––––––
(1) 27/3/2015 tarihli ve 6638 sayılı Kanunun 1
inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan
“Ancak bu” ibaresi “Bu” şeklinde değiştirilmiştir.
1412
Olay yerinden elde edilen ve kime ait olduğu henüz
tespit edilemeyen parmak izleri, kime ait olduğu tespit edilinceye kadar,
ilgili soruşturma dosya numarası ile birlikte sisteme kaydedilir.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 81 inci maddesi
ile 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 21 inci
maddesi hükümlerine göre alınan parmak izleri de bu sisteme kaydedilir.
(a) bendi hariç birinci fıkra ile dördüncü fıkra
kapsamına giren kişilerin ayrıca fotoğrafları alınarak, ikinci fıkrada
belirlenen esaslara uygun olarak parmak izi ile birlikte sisteme kaydedilir.
Bu sistemde yer alan bilgiler, kimlik tespiti, suçun
önlenmesi veya yürütülmekte olan soruşturma ve kovuşturma kapsamında maddî
gerçeğin ortaya çıkarılması amacıyla mahkeme, hâkim, Cumhuriyet savcısı ve
kolluk tarafından kullanılabilir.
Kolluk birimleri, kimlik tespiti yapmak ya da olay
yerinden alınan parmak izini karşılaştırmak amacıyla doğrudan bu sistemle
bağlantı kurabilir.
Sistemde kayıtlı bilgilerin hangi kamu görevlisi
tarafından ve ne amaçla kullanıldığının denetlenebilmesine imkân tanıyan bir
güvenlik sistemi kurulur.
Sistemde yer alan kayıtlar gizlidir; altıncı ve yedinci
fıkralarda belirlenen amaçlar dışında kullanılamaz.
Sisteme kayıtlı olan parmak izi ve fotoğraflar, kişinin
ölümünden itibaren on yıl ve her halde kayıt tarihinden itibaren seksen yıl
geçtikten sonra sistemden silinir.
Parmak izi ile fotoğrafların sistemde kaydedilmesi ve
saklanması ile bu kayıtlardan yararlanmaya ilişkin diğer esas ve usûller,
İçişleri Bakanlığı tarafından Adalet Bakanlığının görüşü alınarak çıkarılacak
yönetmelikle düzenlenir.
Madde 6 – (Mülga: 13/1/1986 - 3257/13 md.; Yeniden düzenleme:
24/11/2004-5259/1 md.)
Umuma açık istirahat ve eğlence
yerlerinden;
a) Faaliyetten geçici olarak men
edildiği halde süresinden önce açılan,
b) Açık ve kapalı bulunacağı
saatlere uymayan,
c) Bu Kanunun 12 nci maddesinde
belirtilen yasaklara uymadığı tespit edilen,
d) Mevzuat hükümlerine aykırı
olarak işletilen,
İş yerlerinin işletmecilerine
beşyüzmilyon Türk Lirası ile birmilyar Türk Lirası arasında idarî para cezası
verilir.
Bu maddede öngörülen idarî para
cezaları, belediye sınırları içinde belediye encümeni, belediye sınırları
dışında il daimi encümeni tarafından verilir. Verilen idarî para cezalarına
dair kararlar ilgililere 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre tebliğ
edilir. Bu cezalara karşı tebliğ tarihinden itibaren en geç yedi gün içinde
yetkili idare mahkemesine itiraz edilebilir. İtiraz, idarece verilen cezanın
yerine getirilmesini durdurmaz. İtiraz üzerine verilen karar kesindir. İtiraz,
zaruret görülmeyen hallerde evrak üzerinde inceleme yapılarak en kısa sürede
sonuçlandırılır. İdarî para cezaları 6183 sayılı Âmme Alacaklarının Tahsil
Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil olunur.
Bu maddede belirtilen aynı
fiillerin bir yıl içinde tekrarı halinde, en son uygulanan para cezası bir kat
artırılarak uygulanır.
1413
Madde 7 – (Değişik: 24/11/2004-5259/2 md.)
Kişilerin tek tek veya toplu olarak eğlenmesi, dinlenmesi veya konaklaması için
açılan otel, motel, pansiyon, kamping ve benzeri konaklama yerleri; gazino,
pavyon, meyhane, bar, birahane, içkili lokanta, taverna ve benzeri içkili
yerler; sinema, kahvehane ve kıraathane; kumar ve kazanç kastı olmamak şartıyla
adı ne olursa olsun bilgi ve maharet artırıcı veya zeka geliştirici nitelikteki
elektronik oyun alet ve makinelerinin, video ve televizyon oyunlarının
içerisinde bulunduğu elektronik oyun yerleri; internet kafeler ve benzeri
yerler umuma açık istirahat ve eğlence yeri sayılır.
Sabit veya seyyar olarak kullanılan kara, deniz, hava ve her çeşit taşıma
araçlarında, birinci fıkrada belirtilen faaliyetlerin icrası durumunda, bu
yerler de umuma açık istirahat ve eğlence yeri sayılır.
Umuma açık istirahat ve eğlence yerlerinin ruhsatı bağlı olduğu kolluk
kuvvetinin görüşü alındıktan sonra belediye ve mücavir alan sınırları içinde
belediyeler; bu alanların dışında il özel idareleri tarafından verilir. Kolluk
kuvveti görüşünü yedi gün içinde verir. Ruhsat talepleri bir ay içinde
sonuçlandırılır. İzin alınmadan açılan umuma açık istirahat ve eğlence yerleri
kapatılır.
Bu iş yerlerinin faaliyet göstereceği alanları belirlemeye veya mevcut umuma
açık istirahat ve eğlence yerlerinin bu amaç için ayrılan yerlerde
toplanmasına, belediye ve mücavir alan sınırları içinde belediyeler; bu alanlar
dışında il özel idareleri yetkilidir.
Umuma açık istirahat ve eğlence yerlerinin bulunacağı alanların tespiti ve bu
yerlerin ruhsatlandırılmasında uygulanacak usul ve esaslar İçişleri Bakanlığı
tarafından çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.
Bu iş yerleri için düzenlenen iş yeri açma ve çalışma ruhsatlarının bir örneği
yetkili kolluk kuvvetine gönderilir. Bu iş yerleri genel güvenlik ve asayiş
yönünden genel kolluk tarafından denetlenir.
Bu yerlerin ruhsatlandırılmasında 14.6.1989 tarihli ve 3572 sayılı İş Yeri Açma
ve Çalışma Ruhsatlarına Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek
Kabulüne Dair Kanunun 5 inci ve 6 ncı maddelerinin hükümleri uygulanmaz.
Madde 8- (Değişik: 24/11/2004-5259/3 md.)
Polisçe kat’i delil elde edilmesi halinde;
A) Kumar oynanan umumî ve umuma açık yerler ile her çeşit özel ve resmi kurum
ve kuruluşlara ait lokaller,
B) Mevzuata aykırı bir şekilde uyuşturucu madde imal edilen, satılan,
kullanılan, bulundurulan yerler,
C) Mevzuata aykırı faaliyet gösteren genelevler, birleşme yerleri ve fuhuş
yapılan evler ve yerler,
D) Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, Anayasal düzenine, genel
güvenliğe ve genel ahlâka zararı dokunacak oyun oynatılan, temsil verilen, film
veya video bant gösterilen yerler ile internet üzerinden yapılan yayınlara izin
verilen yerler,
E) Derneklere, sendikalara, loca ve kulüplere, kamu kurumu niteliğindeki meslek
kuruluşları ile benzeri kurum ve kuruluşlara ait ve yalnız üyelerinin
yararlanması için açılan lokallerden, birden fazla denetim sonunda ve yazılı
ihtara rağmen, iç yönetmeliğine aykırı faaliyet göstererek umuma açık yer
durumuna geldiği tespit edilenler,
1414
F) (Ek: 28/12/2006-5571/1 md.) Her türlü denize elverişli araçlarla
günübirlik tur düzenleyen veya her türlü mal ve hizmet satanlardan, müşteriye
faaliyetlerini duyururken veya müşteri kabul ederken çevreyi veya müşteriyi
rahatsız edecek yöntemler kullananlar,
Mahallin en büyük mülkî amiri tarafından otuz günü geçmemek üzere geçici
süreyle faaliyetten men edilir.
Bu maddede yazılı fiiller sebebiyle bir yıl içinde üç defa faaliyetten men
edilen işyerlerinde, bu fiiller tekrar işlendiği takdirde, işyeri açma ve
çalışma ruhsatları, mahallin en büyük mülkî amirinin bildirimi üzerine,
belediye veya il özel idaresi tarafından beş iş günü içinde iptal edilir.
Önleme araması
Madde 9- (Değişik: 2/6/2007-5681/3 md.)
Polis, tehlikenin veya suç
işlenmesinin önlenmesi amacıyla usûlüne göre verilmiş sulh ceza hâkiminin
kararı veya bu sebeplere bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde
mülkî âmirin vereceği yazılı emirle; kişilerin üstlerini, araçlarını, özel
kâğıtlarını ve eşyasını arar; alınması gereken tedbirleri alır, suç delillerini
koruma altına alarak 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu hükümlerine göre
gerekli işlemleri yapar.
Arama talep yazısında, arama için makul sebeplerin oluştuğunun gerekçeleriyle
birlikte gösterilmesi gerekir.
Arama kararında veya emrinde;
a) Aramanın sebebi,
b) Aramanın konusu ve kapsamı,
c) Aramanın yapılacağı yer,
ç) Aramanın yapılacağı zaman ve geçerli olacağı süre,
belirtilir.
Önleme araması aşağıdaki yerlerde yapılabilir:
a) 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu kapsamına giren toplantı
ve gösteri yürüyüşlerinin yapıldığı yerde veya yakın çevresinde.
b) Özel hukuk tüzel kişileri ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları
veya sendikaların genel kurul toplantılarının yapıldığı yerin yakın çevresinde.
c) Halkın topluca bulunduğu veya toplanabileceği yerlerde.
ç) Eğitim ve öğretim özgürlüğünün sağlanması için her derecede eğitim ve
öğretim kurumlarının idarecilerinin talebiyle ve 20 nci maddenin ikinci
fıkrasının (A) bendindeki koşula uygun olarak girilecek yüksek öğretim
kurumlarının içinde, bunların yakın çevreleri ile giriş ve çıkışlarında.
d) Umumî veya umuma açık yerlerde.
e) Her türlü toplu taşıma araçlarında, seyreden taşıtlarda.
Konutta, yerleşim yerinde ve kamuya açık olmayan işyerlerinde ve
eklentilerinde önleme araması yapılamaz.
Spor karşılaşması, miting, konser, festival, toplantı ve gösteri yürüyüşünün
düzenlendiği veya aniden toplulukların oluştuğu hallerde gecikmesinde sakınca
bulunan hal var sayılır.
Polis, tehlikenin önlenmesi veya bertaraf edilmesi amacıyla güvenliğini
sağladığı bina ve tesislere gelenlerin; herhangi bir emir veya karar olmasına
bakılmaksızın, üstünü, aracını ve eşyasını teknik cihazlarla, gerektiğinde el
ile kontrol etmeye ve aramaya yetkilidir. Bu yerlere girmek isteyenler
kimliklerini sorulmaksızın ibraz etmek zorundadırlar. Milletlerarası anlaşmalar
hükümleri saklıdır.
Önleme aramasının sonucu, arama kararı veya emri veren merci veya makama bir
tutanakla bildirilir.
1415
Madde 10 – Taşınması memnu olan kama, hançer ve saldırmanın
yapılması ve satılması da yasaktır.
Eski eserlerden olupta kıymetli olanların satışı bu
hükümden müstesnadır.
Madde 11 –
(Değişik: 16/6/1985 - 3233/3 md.)
Polis;
A) Genel ahlak ve edep kurallarına aykırı olarak; utanç
verici ve toplum düzeni bakımından tasvip edilmeyen tavır ve davranışta
bulunanlar ile bu nitelikte söz, şarkı, müzik veya benzeri gösteri yapanları,
B) Çocuklar, kız ve kadınlar ile genç erkeklere sözle
veya herhangi bir şekilde sarkıntılık edenleri, kötü alışkanlıklara ve hertürlü
ahlaksızlığa yönelten ve teşvik edenleri,
C) (Değişik: 3/8/2002-4771/10 md.) Genel ahlâk ve edebe aykırı
mahiyette her türlü sesli ve görüntülü eserleri, kaydedildiği materyale
bakılmaksızın üreten ve satanları,
Herhangi bir müracaat veya şikayet olmasa bile engeller,
davranışlarının devamını durdurarak yasaklar, sanıklar hakkında tanzim olunacak
evrakı derhal şikayete bağlı suçlar hakkındaki evrakı da şikayet ve müracaat
vukubulduğu takdirde adliyeye tevdi eder.
(Mülga: 3/8/2002-4771/12 md.)
Madde 12- (Değişik:
3/8/2002-4771/10 md.)
Kanunî istisnalar saklı kalmak üzere, eğlence, oyun,
içki ve benzeri amaçlı umuma açık ve açılması izne bağlı yerlerde onsekiz
yaşından küçükler çalıştırılamaz.
Polis bar, pavyon, gazino, meyhane
gibi içkili yerler ile kıraathane ve oyun oynatılan benzeri yerlere yanlarında
veli ve vasileri olsa bile onsekiz yaşını doldurmamış küçüklerin girmesini
meneder.
Bu
madde hükümlerine aykırı
hareket edenler hakkında 17 nci, işyerleri hakkında da 6 ncı madde hükümlerine
göre işlem yapılır.(1)
Madde
13- (Değişik: 3/8/2002-4771/10 md.)
Polis,
A) Suçüstü hâlinde veya
gecikmesinde sakınca bulunan diğer hâllerde suç işlendiğine veya suça teşebbüs
edildiğine dair haklarında kuvvetli iz, eser, emare veya delil bulunan
şüphelileri,
B) Haklarında yetkili mercilerce
verilen yakalama veya tutuklama kararı bulunanları,
C) Halkın rahatını bozacak veya
rezalet çıkaracak derecede sarhoş olanları veya sarhoşluk hâlinde başkalarına
saldıranları, yapılan uyarılara rağmen bu hareketlerine devam edenler ile
başkalarına saldırmaya yeltenenleri ve kavga edenleri,
D) Usulüne aykırı şekilde ülkeye
giren ya da haklarında sınır dışı etme veya geri verme kararı alınanları,
E) Polisin kanunlara uygun olarak
aldığı tedbirlere karşı gelenleri, direnenleri ve görev yapmasını
engelleyenleri,
F) Bir kurumda tedavi, eğitim ve
ıslahı için kanunlarla ve bu Kanunun uygulanmasını gösteren tüzükte belirtilen
esaslara uygun olarak alınan tedbirlerin yerine getirilmesi amacıyla, toplum
için tehlike teşkil eden akıl hastası, uyuşturucu madde veya alkol bağımlısı
serseri veya hastalık bulaştırabilecek kişileri,
________________
(1) Bu fıkrada geçen “8 inci” ibaresi, 24/11/2004
tarihli ve 5259 sayılı Kanunun 4 üncü maddesi ile “6 ncı” olarak değiştirilmiş
ve metne işlenmiştir.
1416
G) Haklarında gözetim altında
ıslahına veya yetkili merci önüne çıkarılmasına karar verilen küçükleri,
H) (Ek: 27/3/2015-6638/2 md.) Başkalarının can güvenliğini tehlikeye
düşürenleri,
eylemin veya durumun niteliğine
göre; koruma altına alır, uzaklaştırır ya da yakalar ve gerekli kanuni
işlemleri yapar. Yakalanması
belirli bir usule bağlanmış kişilerle ilgili kanun hükümleri saklıdır. (1)
Yakalanan kişilerin kaçması veya
saldırıda bulunmasının önlenmesi bakımından kişinin sağlığına zarar vermeyecek
şekilde her türlü tedbir alınabilir.
Yakalanan kişilere, yakalama sebebi
herhalde yazılı ve bunun mümkün olmaması hâlinde sözlü olarak derhal; toplu
suçlarda ise en geç bu kişiler hâkim huzuruna çıkarılıncaya kadar bildirilir.
Kişinin yakalandığı, istediği
kanunî yakınlarına derhal bildirilir.
Yakalananlardan,
A) Uyuşturucu madde kullanmış
olanlar ile sarhoş olanların,
B) Zor kullanılarak yakalananların,
C) Haklarında suç soruşturması
yapılacak olan şüpheli ve sanıkların,
Yakalanma anındaki sağlık durumları
tabip raporuyla tespit edilir.
Yakalanan kişilerden suç işlediği
şüphesi altında olanlar adlî mercilere sevk edilir. Haklarında ıslah veya
tedavi tedbiri alınması gerekenler, ilgili kurum yetkilileri tarafından teslim
alınır. Yakalama sebebi ortadan kalkanlar derhal serbest bırakılır.
Madde
14 – Şehir ve kasabalarda gerek mesken
içinde ve gerek dışında saat 24 ten sonra her ne suretle olursa olsun civar
halkının rahat ve huzurunu bozacak surette gürültü yapanlar polisçe menolunur.
Bu yasağı dinlemiyenler hakkında Ceza Kanununun 546 ncı maddesine göre takibat
yapılır.
Zabıtadan izin alınarak yapılacak düğün ve müsamere ve
balolar bu kayıttan müstesnadır.
Madde 15 – Polis;
yaptığı tahkikat esnasında ifadelerine müracaat lazımgelen kimseleri çağırır ve
kendilerine lüzumu olan şeyleri sorar.
(Ek: 16/6/1985 -
3233/5 md.; İptal: An. Mah.nin 26/11/1986 tarih ve 1985/8 E., 1986/27 K. sayılı
Kararı ile.)
(Ek fıkra:
27/3/2015-6638/3 md.) Polis; müşteki,
mağdur veya tanık ifadelerini, talepleri hâlinde ikamet ettikleri yerlerde veya
işyerlerinde de alabilir. Bu fıkranın kapsamı ile uygulanmasına ilişkin usul ve
esaslar İçişleri Bakanlığınca belirlenir.
Zor ve silah
kullanma
Madde 16- (Değişik:
2/6/2007-5681/4 md.)
Polis, görevini yaparken direnişle karşılaşması
halinde, bu direnişi kırmak amacıyla ve kıracak ölçüde zor kullanmaya
yetkilidir.
Zor kullanma yetkisi kapsamında, direnmenin mahiyetine
ve derecesine göre ve direnenleri etkisiz hale getirecek şekilde kademeli
olarak artan nispette bedenî kuvvet, maddî güç ve kanunî şartları
gerçekleştiğinde silah kullanılabilir.
––––––––––––––––
(1) 27/3/2015
tarihli ve 6638 sayılı Kanunun 2 nci maddesiyle, bu fıkrada yer alan
“Yakalar ve gerekli kanuni işlemleri yapar.” ibaresi “eylemin veya
durumun niteliğine göre; koruma altına alır, uzaklaştırır ya da yakalar ve
gerekli kanuni işlemleri yapar.” şeklinde değiştirilmiştir.
1416-1
İkinci fıkrada yer alan;
a) Bedenî kuvvet; polisin direnen kişilere karşı veya
eşya üzerinde doğrudan doğruya kullandığı bedenî gücü,
b) Maddî güç; polisin direnen kişilere karşı veya eşya
üzerinde bedenî kuvvetin dışında kullandığı kelepçe, cop, basınçlı ve/veya
boyalı su, göz yaşartıcı gazlar veya tozlar, fizikî engeller, polis köpekleri
ve atları ile sair hizmet araçlarını, (1)
ifade eder.
Zor kullanmadan önce, ilgililere direnmeye devam
etmeleri halinde doğrudan doğruya zor kullanılacağı ihtarı yapılır. Ancak,
direnmenin mahiyeti ve derecesi göz önünde bulundurularak, ihtar yapılmadan da
zor kullanılabilir.
Polis, zor kullanma yetkisi kapsamında direnmeyi etkisiz
kılmak amacıyla kullanacağı araç ve gereç ile kullanacağı zorun derecesini kendisi
takdir ve tayin eder. Ancak, toplu kuvvet olarak müdahale edilen durumlarda,
zor kullanmanın derecesi ile kullanılacak araç ve gereçler müdahale eden
kuvvetin amiri tarafından tayin ve tespit edilir.
Polis, kendisine veya başkasına yönelik bir saldırı
karşısında, zor kullanmaya ilişkin koşullara bağlı kalmaksızın, 5237 sayılı
Türk Ceza Kanununun meşru savunmaya ilişkin hükümleri çerçevesinde savunmada
bulunur.
Polis;
a) Meşru savunma hakkının kullanılması kapsamında,
b) Bedenî kuvvet ve maddî güç kullanarak etkisiz hale
getiremediği direniş karşısında, bu direnişi kırmak amacıyla ve kıracak ölçüde,
c) Hakkında tutuklama, gözaltına alma, zorla getirme
kararı veya yakalama emri verilmiş olan kişilerin ya da suçüstü halinde
şüphelinin yakalanmasını sağlamak amacıyla ve sağlayacak ölçüde,
d) (Ek: 27/3/2015-6638/4 md.) Kendisine
veya başkalarına, işyerlerine, konutlara, kamu binalarına, okullara, yurtlara,
ibadethanelere, araçlara ve kişilerin tek tek veya toplu halde bulunduğu açık
veya kapalı alanlara molotof, patlayıcı, yanıcı, yakıcı, boğucu, yaralayıcı ve
benzeri silahlarla saldıran veya saldırıya teşebbüs edenlere karşı, saldırıyı
etkisiz kılmak amacıyla ve etkisiz kılacak ölçüde,
silah kullanmaya yetkilidir.
––––––––––––––––
(1) 27/3/2015
tarihli ve 6638 sayılı Kanunun 4 üncü maddesiyle, bu bentte yer alan
“basınçlı” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve/veya boyalı” ibaresi
eklenmiştir.
1417
Polis, yedinci fıkranın (c) bendi kapsamında silah
kullanmadan önce kişiye duyabileceği şekilde "dur" çağrısında
bulunur. Kişinin bu çağrıya uymayarak kaçmaya devam etmesi halinde, önce uyarı
amacıyla silahla ateş edilebilir. Buna rağmen kaçmakta ısrar etmesi dolayısıyla
ele geçirilmesinin mümkün olmaması halinde ise kişinin yakalanmasını sağlamak
amacıyla ve sağlayacak ölçüde silahla ateş edilebilir.
Polis, direnişi kırmak ya da yakalamak amacıyla zor veya
silah kullanma yetkisini kullanırken, kendisine karşı silahla saldırıya
teşebbüs edilmesi halinde, silahla saldırıya teşebbüs eden kişiye karşı saldırı
tehlikesini etkisiz kılacak ölçüde duraksamadan silahla ateş edebilir
Madde 17 – Polisin:
A) Kanun ve usul dairesinde verdiği
emre itaatsizlik ve ittihaz eylediği tedbirlere riayetsizlik edenler; (1)
B) Vazife yaparken polise mukavemette
bulunan veya vazifesinden alıkoymak maksadiyle polise zorla karşı koyan ve
yakalanmadıkları takdirde hareketlerinde devam etmeleri melhuz bulunan
şahıslar; (2)
(Değişik: 16/6/1985 - 3233/6 md.) Karakola götürülüp haklarında
tanzim olunacak evrakla beraber adliyeye verilirler.
(Fıkra iki ve üç: Ek: 19/2/1980 - 2261/1 md.; Mülga: 2/6/2007-5681/6
md.)
(Fıkra dört ve beş-Ek : 16/6/1985 - 3233/6 md.; Mülga:
2/6/2007-5681/6 md.)
Madde 18 – (Mülga: 20/2/1948 - 5188/1 md.)
Madde 19 – Polis; sokak, meydan ve umuma mahsus yerlerde
intizamı temin ve Seyrüsefer Talimatnamesindeki vasıflara uygun olmıyan nakil
vasıtalarını işletmekten ve bu vasıtaları sarhoş olarak veya seyrüseferin
intizam ve selametini bozacak surette idare edenleri çalışmaktan meneder.
Madde 20 – (Değişik: 26/6/1973 - 1775/4 md.)
Zabıta, imdat istenmesi veya
yangın, su baskını ve boğulma gibi büyük tehlikelerin haber verilmesi veya
görülmesi halleri ile ağır cezalı bir suçun işlenmesine veya yapılmakta devam
olunmasına mani olmak için konutlara, iş yerlerine ve eklentilerine girebilir.
Zabıta aşağıda yazılı hallerde
üniversite, bağımsız fakülte veya üniversiteye bağlı kurumların binalarına veya
bunların eklerine girebilir.
A) Üniversite binaları veya ekleri
içinde, kurumun imkanlarıyla önlenmesi mümkün görülmeyen olayların çıkması
ihtimali karşısında rektör, acele hallerde de dekan veya bağlı kuruluş
yetkililerinin zabıtadan yardım talep etmeleri halinde,
——————————
(1) Bu
hükmün uygulanmasında ek 3 üncü maddeye bakınız.
(2) Bu hükmün uygulanmasında ek 4 üncü maddeye bakınız.
1418
B) Herhangi bir davet veya izne
bağlı olmaksızın suç ve suçluların kovuşturulması için her zaman,
Fıkranın (A) bendinde gösterilen
hallerde talep derhal yerine getirilir, (...)(1)
İlgili kurumlar kovuşturma
dolayısiyle zabıta kuvvetlerine gereken her türlü yardım ve kolaylığı
göstermekle yükümlüdürler.
Madde 21 – Bir neşir vasıtası için abone yazmak veya bunlar için
yazı, resim, ilan gibi bir madde kabul etmek maksadiyle Matbuat Kanununa göre
alınmış vesikası olmaksızın idare evlerinin dışında dolaşanlar veya
dolaştırılanlar şantajdan veya böyle bir harekette dolandırıcılıktan maznun
olarak takibat altında bulunanlar; polisçe bu yolda çalışmaktan menedilir.
Madde 22 – Bu kanunda yazılı vazife ve salahiyetlerin yapılması ve
kullanılması için en büyük mülkiye amirlerinin vereceği emirleri, Dahiliye
Vekili re'sen verebilir.
Madde 23 – Umumi ve hususi kanunlarla polise verilen ve bu kanunda
yazılı bulunmıyan vazife ve salahiyetlerin hükümleri bakidir.
Madde 24 – Mahsus zabıta teşkilatı olan işlerde bu teşkilata mensup
memur bulunmadığı yerlerde polis, bunlara ait inzıbati muameleleri yapmağa
salahiyetlidir.
Madde 25 – (Değişik: 25/6/1973 - 1758/1 md.)
Polis teşkilatı bulunmıyan yerlerde
il, ilçe ve bucak jandarma komutanları ile jandarma karakol komutanları bu
kanunda yazılı vazifeleri yapar ve yetkileri kullanırlar.
Madde 26 – Bu kanunun tatbik suretini gösterir bir nizamname
yapılacaktır.
Ek Madde 1- (Ek: 3/8/2002-4771/10 md.)
Umumî veya umuma açık yerler ile umuma açık
yer niteliğindeki ulaşım araçlarında, gerçek kişi veya topluluklar, mahallin en
büyük mülkî amirine, en az kırk sekiz saat önceden yazılı bildirimde bulunmak
suretiyle, oyun ve temsil verebilir veya çeşitli şekillerde gösteri düzenleyebilir.
Bunlardan,
Devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğüne, Anayasal düzene veya genel
ahlâka aykırı olduğu tespit edilenler hakkında mahallin en büyük mülkî amiri
tarafından derhal Cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunulur.
Birinci
fıkra uyarınca yapılacak bildirimde oyun veya temsile katılan yönetici ve diğer
kişilerin kimlik, ikametgâh ve tâbiiyetleri belirtilir.
Ek Madde 2 – (Ek: 16/6/1985 - 3233/7 md.)
(Birinci fıkra mülga : 18/11/1992 - 3842/31 md.)
Gözaltına alınanların yeme, içme ihtiyaçlarına
ve nakillerine ait masraflar Emniyet Genel Müdürlüğü bütçesine konulacak
ödenekle karşılanır.
——————————
(1) Bu aradaki “(B) bendinde
gösterilen hallerde de giriş sebebinin niteliğine göre, kurumun yetkililileri
teşebbüsten haberdar edilir.” şeklindeki cümle Anayasa Mahkemesinin 25/4/1974
tarih ve E. 1973/41, K. 1974/13 sayılı kararı ile iptal edilmiştir.
1419
Ek Madde 3 – (Ek: 16/6/1985 - 3233/7 md.)
Polis, aşağıdaki hallerde gerekli görülen kişilerden;
A) Devletin bütünlüğü, genel güvenliği ve Anayasa düzeni ile kaçakçılık ve
uyuşturucu maddelerle ilgili olarak yaptığı suç soruşturmaları sırasında
ifadesine başvurulacak olanlara,
B) Vatandaşlık durumu ile bu Kanunun 17 nci maddesinde belirtilen kimlik
tesbiti yapılıncaya kadar,
Tespit edilmiş olan ikametgah veya iş adreslerinden ayrılmamalarını yazılı
olarak isteyebilir.
Bunların, bulunabilecekleri yeni adreslerini bildirmeleri şartıyla o yerden
ayrılmalarına mahallin en büyük mülki amirinin yazılı emriyle izin verilir.
Ek Madde 4 – (Ek: 16/6/1985 - 3233/7 md.)
Polis, görevli bulunduğu mülki sınırlar içinde, hizmet branşı, yeri ve zamanına
bakılmaksızın, bir suçla karşılaştığında suça el koymak, önlemek, sanık ve suç
delillerini tesbit, muhafaza ve yetkili zabıtaya teslim etmekle görevli ve
yetkilidir.
Bu madde hükmü gereğince bir suça müdahale eden polise karşı işlenen suçlar
görevli memura karşı işlenmiş suç; müdahalede bulunan polisin işlediği suçlar
ise görevli memurun işlediği suç sayılır.
Ek Madde 5 – (Ek: 16/6/1985 - 3233/7 md.)
Genel güvenlik, kaçakçılık ve uyuşturucu maddelerle ilgili önemli olayları
takip etmek, gerekiyorsa müdahale ederek soruşturmasını yapmak üzere;
A) İçişleri Bakanlığınca doğrudan veya ilgili valinin talebi üzerine merkez
personelinden ekipler (timler) görevlendirilebilir.
B) Yukarıdaki bent hükmüne uygun olarak bir ilde soruşturması yapılan olayın
aydınlatılması, delillerin toplanması, sanıkların yakalanması, başka illerde de
araştırma ve soruşturma yapılmasını gerektiriyorsa iller arasında ilgili
valiliklerce ekipler görevlendirilebilir.
Bu ekiplerin polis yetkilerini kullanması, polis bölgesi sınırları ile kayıtlı
değildir. Bu ekipler görev yaptıkları mahallin en büyük mülki amirine bilgi
vermek zorundadırlar. Görevin ifası sırasında mahallin en büyük mülki amirine
karşı da sorumludurlar.
Genel ve özel kolluk makam ve memurları bu personele gereken her türlü yardımı
yapmaya mecburdur.
Adlî görev ve yetkiler
Ek Madde 6 – (Ek: 16/6/1985 - 3233/7 md.; Değişik: 2/6/2007-5681/5 md.)
Polis, bu maddede yazılı görevlerinin
yanında, Ceza Muhakemesi Kanunu ve diğer mevzuatta yazılı soruşturma
işlemlerine ilişkin görevleri de yerine getirir.
Polis, bir suça ilişkin olarak kendisine yapılan sözlü ihbar ve şikâyetleri ve
görevi sırasında öğrendiği suça ilişkin bilgileri yazılı hale getirir.
Edinilen bilgi veya alınan ihbar veya şikâyet üzerine veya kendiliğinden bir
suçla karşılaşan polis, olay yerinde kişilerin ve toplumun sağlığına, vücut
bütünlüğüne veya malvarlığına zarar gelmemesi ve suçun delillerinin kaybolmaması
ya da bozulmaması için derhal gerekli tedbirleri alır.
1420
Bir suç işlendiği veya işlenmekte olduğu bilgisini edinen polis, olay yerinin
korunması, delillerin tespiti, kaybolmaması ya da bozulmaması için acele
tedbirleri aldıktan sonra el koyduğu olayları, yakalanan kişiler ile uygulanan
tedbirleri derhal Cumhuriyet savcısına bildirir ve Cumhuriyet savcısının emri
doğrultusunda işin aydınlatılması için gerekli soruşturma işlemlerini yapar.
Yapılacak araştırma sonunda edinilen bilginin bir kabahate ilişkin olduğu
hallerde, konu araştırılarak gerekli yasal işlem yapılır veya yapılması
sağlanır.
Olay yerinde görevine ait işlemlere başlayan polis, bunların yapılmasına engel
olan veya yetkisi içinde aldığı tedbirlere aykırı davranan kişileri, işlemler
sonuçlanıncaya kadar ve gerektiğinde zor kullanarak bundan men eder.
Polis, suçun delillerini tespit etmek amacıyla, Cumhuriyet savcısının emriyle
olay yerinde gerekli inceleme ve teknik araştırmaları yapar, delilleri tespit
eder, muhafaza altına alır ve incelenmek üzere ilgili yerlere gönderir.
Olay yeri dışında kalan ve o suça ilişkin delil elde edilebileceği yönünde
kuvvetli şüphe sebebi bulunan konut, işyeri ve kamuya açık olmayan kapalı alanlarda
yapılacak işlemler için Ceza Muhakemesi Kanununun arama ve elkoymaya ilişkin
hükümleri uygulanır.
Polis, olaydaki failin, gözaltına alınan şüpheli ile aynı kişi olup olmadığının
belirlenmesi bakımından zorunlu olması halinde, Cumhuriyet savcısının
talimatıyla teşhis yaptırabilir.
Tanıklıktan çekinebilecek olanlar, teşhiste bulunmaya zorlanamaz.
İşleme başlanmadan önce, teşhiste bulunacak kişinin faili tarif eden beyanları
tutanağa bağlanır.
Teşhis işlemine tâbi tutulan kişilerin birden fazla ve aynı cinsten olması,
aralarında yaş, boy, ağırlık, giyinme gibi görünüşe ilişkin hususlarda
benzerlik bulunması gerekir. Teşhis için gerekli olması halinde, şüphelinin
görünüşü ile ilgili gerekli değişiklikler yapılabilir. Teşhis işlemine tâbi
tutulan kişilerin her birinde, teşhis sırasında bir numara bulundurulur.
Teşhiste bulunan kişi ile teşhis işlemine tâbi tutulan kişilerin birbirini
görmemesi gerekir.
Teşhis işlemi en az iki kez tekrarlanır ve teşhiste bulunması istenen kişiye,
şüphelinin teşhis edilecek kişiler arasında yer almıyor olabileceği
hatırlatılır.
Teşhis işlemine tâbi tutulan kişilerin, bu işlem sırasında birlikte
fotoğrafları çekilerek veya görüntüleri kayda alınarak, soruşturma dosyasına
konur.
Şüphelinin fotoğrafı üzerinden de teşhis yaptırılabilir. Ancak tek bir fotoğraf
veya aynı kişinin farklı fotoğrafları üzerinden teşhis yaptırılamaz. Değişik
kişilerin fotoğraflarının aynı büyüklük ve özellikte olmaları gerekir.
Teşhis işlemi tutanağa bağlanır.
Ek Madde 7 – (Ek: 16/6/1985 - 3233/7 md.)
Polis, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, Anayasa düzenine ve
genel güvenliğine dair önleyici ve koruyucu tedbirleri almak, emniyet ve
asayişi sağlamak üzere, ülke seviyesinde istihbarat faaliyetlerinde bulunur, bu
amaçla bilgi toplar, değerlendirir, yetkili mercilere veya kullanma alanına
ulaştırır. Devletin diğer istihbarat kuruluşlarıyla işbirliği yapar.
1421
(Ek fıkra:
3/7/2005 – 5397/1 md.) Birinci fıkrada belirtilen görevlerin yerine
getirilmesine yönelik olarak, 4.12.2004
tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun, casusluk suçları
hariç, 250 nci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentlerinde yazılı
suçların işlenmesinin önlenmesi amacıyla, hâkim kararı veya gecikmesinde
sakınca bulunan hallerde Emniyet Genel Müdürü veya İstihbarat Dairesi
Başkanının yazılı emriyle, telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişim tespit
edilebilir, dinlenebilir, sinyal bilgileri değerlendirilebilir, kayda
alınabilir. Gecikmesinde sakınca bulunan hallerde verilen yazılı emir,
yirmidört saat içinde yetkili ve görevli hâkimin onayına sunulur. Hâkim,
kararını en geç kırk sekiz saat içinde verir. Sürenin dolması veya hâkim tarafından aksine karar
verilmesi halinde tedbir derhal kaldırılır. Bu halde dinlemenin içeriğine
ilişkin kayıtlar en geç on gün içinde yok edilir; durum bir tutanakla tespit
olunur ve bu tutanak denetimde ibraz edilmek üzere muhafaza edilir. (1)
(Ek fıkra:
3/7/2005 – 5397/1 md.; Değişik fıkra: 27/3/2015-6638/5 md.) Yetkili ve
görevli hâkim, Ankara ağır ceza mahkemesi üyesidir.
(Ek fıkra:
3/7/2005 – 5397/1 md.) Kararda ve yazılı emirde, hakkında tedbir uygulanacak
kişinin kimliği, iletişim aracının türü, kullandığı telefon numaraları veya
iletişim bağlantısını tesbite imkân veren kodundan belirlenebilenler ile
tedbirin türü, kapsamı ve süresi ile tedbire başvurulmasını gerektiren nedenler
belirtilir. Kararlar, en fazla üç ay için verilebilir; bu süre aynı usûlle üçer
ayı geçmeyecek şekilde en fazla üç defa uzatılabilir. Ancak, terör örgütünün
faaliyeti çerçevesinde devam eden tehlikelere ilişkin olarak gerekli görülmesi
halinde, hâkim üç aydan fazla olmamak üzere sürenin müteaddit defalar
uzatılmasına karar verebilir.
(Ek fıkra:
3/7/2005 – 5397/1 md.) Uygulanan tedbirin sona ermesi halinde, dinlemenin
içeriğine ilişkin kayıtlar en geç on gün içinde yok edilir. Durum bir tutanakla
tesbit olunur ve bu tutanak denetimde ibraz edilmek üzere muhafaza edilir.
(Ek fıkra:
3/7/2005 – 5397/1 md.) İstihbarat faaliyetlerinde, bu maddede belirtilen
suçların önlenmesi amacıyla ve hâkim kararı alınmak koşuluyla, teknik araçlarla
izleme yapılabilir. Ayrıca, kamu kurum ve kuruluşları ile kamu hizmeti veren
kuruluşların ihtiyaç duyulan bilgi ve belgelerinden yararlanabilmek için
gerekçesini de göstermek suretiyle yazılı talepte bulunulabilir. Bu kurum ve
kuruluşların kanuni sebeplerle veya ticari sır gerekçesiyle bu bilgi ve
belgeleri vermemeleri halinde ancak hâkim kararı ile bu bilgi ve belgelerden
yararlanılabilir.
(Ek fıkra:
3/7/2005 – 5397/1 md.) Bu madde hükümlerine göre yürütülen faaliyetler
çerçevesinde elde edilen kayıtlar, birinci fıkrada belirtilen amaçlar dışında
kullanılamaz. Elde edilen bilgi ve kayıtların saklanmasında ve korunmasında
gizlilik ilkesi geçerlidir. Bu fıkra hükümlerine aykırı hareket edenler
hakkında, görev sırasında veya görevden dolayı işlenmiş olsa bile Cumhuriyet
savcılarınca doğrudan soruşturma yapılır.
(Ek fıkra: 3/7/2005
– 5397/1 md.) Hâkim kararları ve yazılı emirler, Emniyet Genel Müdürlüğü
İstihbarat Dairesi Başkanlığı görevlilerince yerine getirilir. İşlemin
başladığı ve bitirildiği tarih ve saat ile işlemi yapanın kimliği bir tutanakla
saptanır.
(Ek fıkra:
3/7/2005 – 5397/1 md.; Değişik fıkra: 27/3/2015-6638/5 md.) Bu maddede yer
alan faaliyetlerin denetimi; sıralı kurum amirleri, mülki idare amirleri,
Emniyet Genel Müdürlüğü ve ilgili bakanlığın teftiş elemanları tarafından
yılda en az bir defa yapılır. Bu faaliyetler Başbakanlık Teftiş Kurulu
tarafından da denetlenebilir. Bu kapsamda yapılan denetimlerin sonuçları bir
rapor hâlinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Güvenlik ve İstihbarat Komisyonuna
sunulur.
––––––––––––––––––
(1) 27/3/2015
tarihli ve 6638 sayılı Kanunun 5 inci
maddesiyle, bu fıkranın üçüncü cümlesinde yer alan “yirmidört saat” ibaresi
“kırk sekiz saat” şeklinde değiştirilmiştir.
1422
(Ek fıkra:
3/7/2005 – 5397/1 md.; Değişik: 15/8/2016-KHK-671/24 md.; Aynen kabul:
9/11/2016-6757/21 md.) Bu maddede
belirtilen telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişime ilişkin işlemler ile 5271
sayılı Kanunun 135 inci maddesi kapsamında yapılacak dinlemeler, Bilgi
Teknolojileri ve İletişim Kurumu bünyesinde tek bir merkezden yürütülür.
(Ek fıkra:
3/7/2005 – 5397/1 md.) Bu maddede belirlenen usûl ve esaslara aykırı dinlemeler
hukuken geçerli sayılmaz ve bu şekilde dinleme yapanlar hakkında 26.9.2004
tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu hükümlerine göre işlem yapılır.
(Ek fıkra:
3/7/2005 – 5397/1 md.) Bu maddenin uygulanmasına ilişkin esas ve usûller
Adalet, İçişleri ve Ulaştırma bakanlıklarının görüşü alınarak Başbakanlık
tarafından üç ay içinde çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Ek Madde 8 – (Ek:16/6/1985 - 3233/7 md.; Mülga: 24/11/2004-5259/8 md.)
Ek Madde 9 – (Ek: 16/6/1985 - 3233/7 md.)
Bu Kanun ve diğer kanun hükümlerine
göre gerekli hallerde;
A) Önleyici, caydırıcı, düzenleyici
ve koruyucu kolluk hizmetlerine dair görevlerin ifası sırasında silah kullanmak
zorunda kalan polis hakkında, cezai sorumluluğun tespiti bakımından Memurin
Muhakematı Hakkında Kanuna göre işlem yapılır.
B) Adliyeye ilişkin vazife ve
işlerle ilgili bir hizmeti yerine getirirken silah kullanmak zorunda kalan
polis hakkında, hazırlık soruşturması bizzat Cumhuriyet savcıları veya yardımcıları
tarafından yapılır.
Sanık polis, hakkında dava açıldığı
takdirde duruşmadan vareste tutulabilir. Olayın mahiyetine ve kusurun
derecesine göre, İçişleri Bakanlığınca durumu uygun görülen polisin vekalet
verdiği avukatın ücreti, Emniyet Genel Müdürlüğü bütçesine konulacak ödenekten
karşılanır. Avukat tutma ve ücret ödeme usul ve esasları yönetmelikte
gösterilir.
(Mülga üçüncü fıkra: 12/7/2013-6495/102 md.)
1422-1
1481 sayılı Asayişe Müessir Bazı Fiillerin Önlenmesi Hakkında Kanuna göre,
sanık ve hükümlülerden ilan edilmek suretiyle arananların bulundukları yerleri
bildiren ve yakalanmalarına yardımcı olanlara para ödülü verilebilir. Verilecek
ödülün miktarı ile bu fıkranın uygulanmasına dair diğer hususlar İçişleri
Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikte gösterilir. Para ödülüne ait giderler
Emniyet Genel Müdürlüğü bütçesine konulacak ödenekten karşılanır. Ödül verilen
kişilerin kimlikleri, rızaları olmadıkça hiçbir şekilde açıklanamaz.
Ek Madde 10 – (23/7/1999 - 4419/2 md.)
Görevli personelden görevin icrası sırasında veya görevin icrasından dolayı bir
uzvunu veya duyusunu tamamen veya kısmen kaybedenlerin, rehabilitasyonu ile bu
kayıplardan doğan ihtiyaçlarını karşılayacak her türlü cihaz ve sistemleri, Emniyet
Genel Müdürlüğü tarafından aynen temin edilir veya bedelleri, Emniyet Genel
Müdürlüğü bütçesinden ödenir.
Madde 27 – Bu kanun neşri tarihinden muteberdir.
Madde 28 – Bu kanunun hükümlerini yürütmeğe İcra Vekilleri Heyeti memurdur.
1422-2
4/7/1934 TARİHLİ VE 2559 SAYILI
KANUNA İŞLENEMEYEN
HÜKÜMLER
1- 24/11/2004 tarihli ve 5259 sayılı Kanunun Geçici Maddesi:
Geçici Madde 1-
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce mülkî amirliklerce verilen izinle
faaliyette bulunan umuma açık istirahat ve eğlence yerlerine ait işlem
dosyaları, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren en geç üç ay
içerisinde ilgili belediye veya il özel idaresine devredilir.
2- 3/7/2005 tarihli ve 5397 sayılı Kanunun Geçici Maddesi:
Geçici Madde 1 - 2559
sayılı Kanunun ek 7 nci maddesinde düzenlenen merkez, en geç altı ay içinde
kurulur. Merkez kuruluncaya kadar 2559 sayılı Kanunun ek 7 nci maddesi, 2803
sayılı Kanunun ek 5 inci maddesi ve 2937 sayılı Kanunun 6 ncı maddesi hükümleri
uyarınca verilen iletişimin dinlenmesi, tespiti, sinyal bilgilerinin
değerlendirilmesi ve kayda alınmasına dair karar veya yazılı emirler,
telekomünikasyon hizmeti veren kurum ve kuruluşlar tarafından derhal yerine
getirilir; ilgili istihbarat kurumlarının mevcut sistemlerinin kullanılmasına
devam olunur. (1)
3- 1/2/2006 tarihli ve 5453 sayılı Kanunun hükmü:
Geçici Madde 2 - 2559 sayılı Kanunun ek 7 nci maddesinde düzenlenen
merkez, en geç altı ay içinde kurulur. Merkez kuruluncaya kadar 2559 sayılı
Kanunun ek 7 nci maddesi, 2803 sayılı Kanunun ek 5 inci maddesi ve 2937 sayılı
Kanunun 6 ncı maddesi hükümleri uyarınca verilen iletişimin dinlenmesi,
tespiti, sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi ve kayda alınmasına dair karar
veya yazılı emirler, telekomünikasyon hizmeti veren kurum ve kuruluşlar
tarafından derhal yerine getirilir; ilgili istihbarat kurumlarının mevcut
sistemlerinin kullanılmasına devam olunur.